25 Ekim 2011 Salı

Şeytan ve Genç Kadın

kitap hiç kalın sayılmaz , fakat özel durumlar nedeniyle tam 1 ayda bitirdim. hikaye gerçekten güzel organize edilmiş. insanların iç dünyasındaki iyilik ve kötülükler ortalığı iyice ısıtmıştı. fakat altın ve bu servetin kazandırdığı şohret , zenginlik, köy hayatından tam anlamıyla farklı olan lüks bir yaşam olanağı insanların içindeki iyi niyetlik , daha doğrusu namus ve suçluluktan kaçınma dugusuna karşı yenilgi kaldı.

tabi ki , bu da sayın yazar Paulo Coelho'nun isteği ve değerli okurların beklentisi üzere tasarlanmıştır. ancak Chantal başta olarak bütün köylülerin (tabi ki olayı başlatan yabancı da dahil) uzun süredir maddi kazanç üzerine kurmak istedikleri ve sonunda gerçekleşmesi tek bir suç işlemelerini gerektirmesi öykünün püf noktasıdır.

günümüzde insanlar kendi çıkarı (ailesi için olsa da) için elinden gelen bir çok şeyi yaparlar, ve iyi yada kötü niyette olmasına rağmen yapamadıkları için kendilerini suçlu hissederler. sosyal ortam, maddi sıkıntı, yaşam zorlukları insanları iyice hırçınlaştırdı mı , yoksa bu öyküde yazıldıüı gibi hepimiz kendi onurumuz ve insanlığımızı korumak için çabalamaya ön sıradan yer vermekten artık vazgeçtikmi?

birinin sırf kötülük yapmak için kötülük yaptığına artık inanmıyorum. bunun için de Paulo Coelho'a borçluyum. :) bu sefer emin oldum ki , kötülükler kaderin oynadığı oyun sonucu yaralanan insanların üzüntüsü, çaresizliği, ve kaderin eşitsizliğine isyan etmelerinin yansımasıdır.

kitabın film çekilmesi gerektiğini bir anlık düşündüm, sonra da böyle bir film yönetmek için ne kardar cesaret ve yetenek gerektirdiğinin farkına vardım. patır-putur dövüşme , sanal dünyaları yansıtmak yerine insanlığı 280 kişilik bir köden çıkmadan anlatacaksın. hem de yazarın tasarladığı ayarları bozmadan.. ne zor..:)))

neyse , bu günlük bu kadar yazayım. blogumu ziyaret eden arkadaşların bu kitabı muhakkak ve muhakkak okumalarını tavsiye ederim.

hepimize şeytanın üzerinden galip gelmek nasip olsun! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder